kurtuluş’ta bahar

artık pencereler aralanmıştır. kışın, o kasvetli sanki kimse oturmuyormuş havası gider yavaş yavaş kurtuluş’un.  ada mevsimine de vardır daha, nasıl geçecektir bu zaman. nanalar, yayalar ne yapacaktır?

minderler, şilteler, mini dirsek yastıkları çıkar ortaya. işte o zaman havaların ısındığı da onaylanmış olur. uzun süre pencereden bakılacaktır, karşı komşuya laf atılacak, gelen geçen süzülecek, bebekler o yastıkta oturtulacak ayakları aşağı sallandırılacaktır. uzun sohbetler edilecektir sokaktan geçenlerle, hele de alışverişten dönen varsa. hatta kahve bile içilir o minderciğe kol dayanarak. banyo yapıldıktan sonra bornozla bir sigara tellendirilir cam kenarında. boynunda havlunla.

manav, pardon ekonomik pazarların tezgahlarına çilek yığılmıştır. tarladır, hormonsuzdur, bal gibidir, mis kokuludur yazar etiketlerinde, inan inanma senin bileceğin iş.

bezelyeden kule yapılır neredeyse, enginar ise hiç bitmemiştir. temizlenmiş çanaklar gene manavlarda tezgahlardadır. kıbrıs’tan hibrite, izmir’e, bursa’ya, adana’ya herşey bulunur da sakız ancak nişantaşı erol usta’dadır. çağlanın üç çeşidi yanyana dizilir de kayısı, badem, nektarin hepsinin alıcısı ayrıdır. ben de mutlu mutlu hepsinden nemalanır, lahanaların boşaldığı turşu kavanozlarımı bu sefer de çağlalar ile doldururum.

bazı manavların önünde ise mini seralar belirir. değişik bir çiçek bulmak mümkün değildir ama sardunya, siklamen, fesleğen, biber, domates, çilek fideleri, bir iki çeşit daha alıcısını bulur.

sokak satıcıları vardır bir de çiçek satan, fesleğenler sokak sokak gezdikçe azalır. arkasında ince bir koku bırakarak. arada kauçuk, benjamin gibi büyük salon bitkileri de bulmak mümkündür yürüyen mini seralarda.

paskalya’dan arta kalan sakız kokusu ise silinmiştir sokaklardan. okullarda çocukların bahçedeki sesleri tüm sokakları kaplar.

damla, boza ve salebi kaldırmış, kışın da devam eden dondurma çeşitlerini arttırmaya başlamıştır. kapısında ise bir top için sıra olan okul çocukları belirir akşamüstleri. bir top çikolata veya karamel bilemedin çilek üzeri muhakkak çikolata sos ile yenir. çileğin tam zamanıdır.

arabaların camları inik, müzik ise kulak delicidir. daha, iyi müzik dinleyenine rastlamadım bu arabaların…

ama en en çok baharın temsilcisi o minik dirsek minderleridir kurtuluş’ta!