hep derim mutfağımı özlüyorum seyahatlerdeyken diye. kendimi tekrar ediyorum gene. bugün bir yol dönüşü oldu gene sabah, canım kızarmış tavuk istiyor sabahtan beri. mercanköşk ve sarımsaklı, şöyle kuvvetli bir tat. kendime ve evime beni getirecek. tabii ki şu anda fırında piştiğini eklemeliyim. minik taze patatesleri de kısa bir ön haşlamadan geçirip, yeşil erik ile tavuğun yanına serdim. limon yerine yeşil erik bu akşam. Maldon tuzum ve Antep’teki şahane minik baharat dükkanı Yemen’den aldığım karabiberlerle süsledim ve zeytinyağladıktan sonra. Kokmaya başladı şimdi.
Bir de Recai Ustaya uğradım, bu sefer enginar çanağı aldım, ayıklanmış, ona da bir ön haşlama ve sarımsak, limon kabuğu, minicik kıyılmış nane ve maydanoz ve bolca zeytinyağı ile karıştırdım, dörde kestikten sonra, üzerine gene Maldon, biraz biber çevirdim. o da demleniyor sosunda, ilk enginar salatam oldu bu seneki. Özgür aklıma soktu, iyi de etti.
aşçının müzik tınıları: wild beasts, inanılmaz, sanki bin yıldır en sevdiğim grup havasını verebiliyor bana, sarmalıyor beni. Z’nin en sevdiğim keşiflerinden. aşçının saçmalıyorsunuz insanlar sesi: Şanlık marketten alıyorum Orvital tavuğumu. bulabildiğimde, bulamadığımda gidemiyorsam başka yere, tavuk yememeyi tercih ediyorum. bugün pek minik, tavuk değil piliç tadında idi pakettekiler, hoşlanmadım, nedeni ise insanların büyüklerini pahalı buldukları için almamalarıymış. evet, 5 lira olunca tavuğun kilosu normal, 17 lira olunca anormal oluyor değil mi!? 5 lira diyorum. onlar tavuk değil diyorum. yapma, hayvan formatında bol ilaçla şişirilmiş, gerçek gıda döngüsünden çıkmış, gıda olarak sizlere sunulan birşeyler. Seyretmediyseniz, Food, inc’i, bilmiyorsanız buyrun, gerçekleri görün, bir daha düşünün, ne olur! aşçının sonunda sesi: aldım sonunda mercanköşk, kekik ve biberiye! sonunda saksıda ilk yeşilliklerime kavuştum. devamını da getireceğim.