geldik 2. rounda.
ilk yoğurt neydi ne oldu buradan okuyabilirsiniz.
süt: tabii ki aysun the sütçü’den.
süt taşı ve tencere aynı, bir önceki yazıdakinden.
maya: kendi yoğurdum. ay pek bir keyifli bunu söylemek. yoğurdumdan 3 kaşık kadar bir cam kaba ayırmıştım, bitmeden.
süt ısısı: bu sefer 42 derecede mayaladım. gene maya olarak kullandığım yoğurdu süt ile ılıtarak kullandım.
geçen seferden değişik: iki kabın da üzeri açık, üzerlerinde çapraz olarak birer tahta kaşık var ve onların üzerinde de iki kat tülbent. hem terini atsın hem kolay hava alsın. tabii onların üzeri kat kat lahana misali mutfak bezleri ile örtülü.
saat gece 10’da mayalayıp sarmaladım, sabah 6’da açtım, 9 da dolaba koydum. gene 48 saat bekleyecek.
sonuç: kabımı kaymak gibi bir yoğurdum oldu, daha ne olsun. hatta oldu bu iş!
aşçının yaz programı: bu da tutarsa ve tadı istediğim gibi olursa, yoğurda devam deyip, üç senedir yapmadığım pestile geri dönebilirim. daha elma sirkesi yapacağım. bir de erik sirkesi. bir de ketçap, 2 sene önce yaptığım bitti bitecek zira. daha domates konulacak dolaba ama bunların hepsi yaz sonuna kadar evde olabildiğim zaman buldukça. yani gönül bunları istiyor, bakalım ne kadarını yapabileceğim.
aşçının notu, 24.07.2015: oldu bu iş! salı günkü sütten çarşamba günü yaptığım yoğurt tam bir harika oldu. süt 35 dereceyken mayaladım. buymuş meğer. dene yanıl tamamdır. yazın daha düşük derece daha iyi oluyor. kışa geçerken belki yükseltirim dereceyi o da 40 olur olsa olsa , yoksa çok ekşi oluyor. kesinlikle üzeri kapaksız ama bezle sarılı olarak mayalanmalı. bir de etrafını bir kat bezle sarıp, yanmayan fırının içinde – hava sirkulasyonu olmadığı için- mayaladım. o da harika oldu. esas tüyo; mayaladıktan sonra iki saat üstü başı açık bekletmek ve sonra buzdolabında 48 saat hiç ellemeden dinlendirmek!