Belki birçoğunuzun en sevdiği yemektir. Benim en sevdiklerimden.
Bir iki ufak not…
Suya devamlı bakınca daha hızlı kaynamaz.
Bol su, çelik veya döküm veya dışı bakır içi çelik tencere işinizi kolaylaştırır. Isıyı daha iyi alıp dağıtacağından su daha çabuk kaynar.
Muhakkak su kaynadıktan sonra tuz, çünkü önce atarsanız, su geç kaynar… bakar durursunuz!
Her makarna çeşidinin- kuru-taze-yumurtalı gibi ve her makarna kesiminin pişme zamanı aynı değildir. Paketin üzerindeki yazanı uygulayabilirsiniz. Devamlı tadabilirsiniz, tada tada makarnayı bitirmeyin. Bir de elinizle, eğer alışıksanız, anlayabilirsiniz. baş ve işaret parmağınız arasında sıkarak, gerekli yumuşaklığa ulaşıp, ulaşmadığını.
En önemli püf’lerden biri: sakın kaynama suyuna zeytinyağı koymayın. Basit bir nedenden ötürü, makarnanızın gözeneklerini yağ ile kapatmış olursunuz ve daha sonra o yaptığınız güzelim sosu emeceğine, üzerinden akmasına, kayıp gitmesine neden olursunuz.
Yapışır mı? Hayır yapışmaz. Makarnanızı yalnız bırakmayın, yeter! Arada bir karıştırın, sevin onu! Her yemekte olduğu gibi.
Pişti, çok pişirmeyin onu, dişe gelir olsun, hamur değil. Hem sosu için de de bir iki dakika oyalanacak daha.
Süzdük, eğer aksi yazmıyorsa kutunun üzerinde, makarnanızı soğuk suda yıkamayın. Üzmeyin onu lütfen.
Sos… o bambaşka bir başlık, ama sos için makarna suyunuzdan bir iki kaşık ayırın derim, sonra da eklerim, makarnanızı büyükçe bir tavada yaptığınız sosun içinde bir iki dakika çevirip pişirirseniz, makarnanın sosu çektiğini, sosun da makarnadan dolayı bir parça daha kıvamlı hale geldiğini göreceksiniz.
hadi mutfağa!