Tilkişenlerin pazarda yer tutmaya başladığı aylar geldi. Hoş kısa bir süre olsa bile gene de mutfağıma o acımsı, kuşkonmaz tadı geldi. Nisan ayınında geldiği bugün de kutlama amaçlı ufak bir sebze tabağı yaptım. Yanında da iki kalem kuzu pirzola, çok değil, tadında.
Tilkişenleri bir dakika buharladım, zaten ne ki canları, sonra tavada taze sarımsakları çevirdim önce, boylu boyunca, sonra istiridye mantarlarını tek tek, fazla kalabalıklaştırmadan, bir kere çevirerek, 3 postada pişirdim, en son da tilkişenleri çevirdim. Sarımsağın lezzeti tüm sebzelere geçti, kalan zeytinyağını da üzerelerine dökünce muhteşem bir tabak oldu, hafif bir lezzet. Bol koşer tuz serpiştirdim. Bir iki yaprak da nane.
Pirzola ise herzamanki hikaye, dövülmemiş, iki kalemden kesilip, tek kemiğin çıkarılmasıyla elde edilmiş, kalın, sulu, lezzetli, az- orta pişirilmiş, üzerine gene koşer tuz dökülmüş…
Keyifli bir sofra sohbeti, paylaşılan gün ve yemek.