Antep, güzel Antep. İnsanı güzel Antep. Tabii kentte kalan gerçek Antepliler bulursanız. Gerisi yaramaz, kent göç almış, yerlisi büyük şehirlere göçmüş, yerini köylerden gelenler doldurmuş, apayrı bir sentez olmuş. Sokaklarda yüyürken anlıyorsunuz kim Antepli kim değil.
Tag: eski usül
gıda olarak müzik
kadıköyden bugün pek çocukca birşey aldım, kendisi hiç çocukca değil, nar gibi kızarmış bir kuzu kelle. ağzım sulanarak eve getirdim. heyecanla akşam olmasını bekliyorum. ilk çağlaları da […]
Tavuğun suyu
Öncelikle sevilerek yetiştirilmiş, GDO’suz beslenmiş, kümeslere tıkılarak değil de, serbest dolaşmayı seven tavuklardan gerekiyor. Ben Orvital seviyorum. Tavuklu her yemeğim için. Kendini tavuk sanan, şişko göğüslü, dişinizle […]
kasabım
beni tanıyan anlar, benim alışveriş anındaki devegücütazıhızı halimi. bir de ben. etin yenmesi zor olan zamanlarda, iyi et bulmak zaten imkansızken, bir de üstüne et işlemeyi ve […]
tembellik üzerine bir düşünce derlemesi
Ekmeğini insan neden dilimletir? Herşey buradan başlıyor. Evde sanki ordu var, sen de yemekhanesin ve binlerce aça yetişemiyorsun. Hem neden aldılar ki o fırınlar dilimleme makinalarını? Siz […]
Ortaya karışık düşünce, yan masadan!
Serin bir mayıs akşamüstü… İnsanın canı sıkkın olsa da gereksiz şeyleri düşünüp saçmalasa da bir sıcak akşam yemeği insanın kan akışını bile değiştirebiliyor. Değersiz olana neden bu […]
pencere
Evde belli pencerelerden belli kokular geliyor. Bir tanesinin kokusunu çok seviyorum, bahar kokuyor, içeriye doğru tüm evi sarıyor. Çocukluğumu hatırlatıyor… Sevdiğim arkadaşlarımı yemeğe çağırdım, kabul ettiler, tatlı […]
Rastlantı diye bir şey yoktur.
Yoksa var mıdır? Ben bilmediğim bi yerde, salaş yerlerden bahsediyorum, masaya oturmadan önce lokantanın iç tarafına gider, mutfak açıksa bir kafamı uzatır, yok kapalıysa sahipleriyle sohbet ederim. […]
Biri bana pazardan az şey almayı öğretsin!!!
Süperdi her şey, ne yapabilirim ki? Sanki bütün güzel meyveler beni de al diye bağırıyordu zaten! İçimde kaldı alamadığım tüm meyveler, ve diğer her şey… Dutlar hele […]
bir salı pazarı
Pazardan eli boş dönmenin tek yolu fotoğraf çekmeye gitmek sanmıştım, yanılmışım. Yanılacağımı bile bile zaten bez torbalarımı almış ve çantama tıkıştırmıştım. Bizim pazarcılar pek bir seviyorlar kamerayı […]
yemekle tanışmam
Ben küçükken oldu her şey. O zamanlar öğrendim; işkembeyi, paçayı, hünnabı, koruğu, bahçede odun ateşinde koca kazanda pişen mısırın tadını, pazara gitmeyi, mis gibi biber kokan biberleri, […]