hepimizin zaman zaman takıldığı malzemeler olur ya. benim de bu aralar yoğurt. birkaç hafta önce başladım sormaya arkadaşlarıma facebook üzerinden. ne yapıyorsunuz yoğurt işini diye. çoğunun evde yaptığını öğrendim, ben yıllar olmuştu halbuki evde yoğurt yapmayalı.
bir sürü marka konuştuk, bilmediklerimi denemeye başladım. bilip de tadını unuttuklarımın üzerinden tekrar geçtim. kendime notlar çıkarttım. bu notlar tabii ki kişisel tercihlerim doğrultusunda, bu sayfanın tamamında olduğu gibi, hatırlatmak da fayda var.
eski bir marka, kafamızda kalan ama dede vefat ettiğinden beri el değiştiren, ustaların gidenin yerini dolduramadığı, bence ağızda hiçbir tat bırakmayan bir yoğurt. göreme muhallebicisi.
yılların başka bir markası, yoğurdu kendini geçmiş bir mahalle, ama içinde maalesef süt tozu olduğunu gördüğüm için ona da elveda dedim. kanlıca yoğurdu.
en beğendiğim yoğurtlardan oldu. yoğurt gibi yoğurt. kaymağı var, tadında kokusunda o çiftlik kokusu var, ekşisi, tatlısı, kıvamı yerinde. kaşık kaşık yedim. hala alıyorum. şu an abant market’e gelen %60 manda sütü, esas %100 manda sütünden olanın peşindeyim. (hatta maya olarak bile kullandım) mahmutşevketpaşaköyü.
mahallede sütçü yoğurtçu var diye sevinmiştim, taa ki içinde süt tozu olduğunu görene kadar. ona da elvada. mevsim yoğurt.
herkesin beğeneceği, yıllardır annelerin beğenisi kazanmış, kendilerini geçip çocuklarına yedirmekle övündükleri, organik süt ile, katkısız üretilen. tadı benim için yumuşacık. dondurma niyetine yiyebilirim. zaten 1.5 litrelik tava yoğurt 1.5 günde bitti. benim için tatlı niyetine. ada organik.
aşçının notu: devamı gelecek.