kazdağları, mehmetalan köyü, saltuksoy ailesi ve zeytinyağları…
toprağa değmemiş zeytinler, toplandıktan sonra çuvallara -koka veya koko’ya- konulup, taş değirmende zeytin meyvesi eziliyor, eziliyor ki zeytin hücresi parçalansın, yağ açığa çıksın ve akması kolaylaşsın. bu zeytin hamuru. taş değirmen geleneksel yöntem. 30C’den yukarı çıkmadığı için zeytinyağının asidi de yükselmiyor kırılma işleminde, zira taş ısınmıyor bu sürtüşmede. sonra da bu çuvallar, zeytin hamurları dolu çuvallar üst üste konularak kendi kendilerine sızıyorlar, sonra da soğuk sıkım ise eğer, su eklenmeden sıkım makinasında bu çuvalların sıkımı devam ediyor. alın size zeytin meyvesinin suyu. öz, meyve, yoğun, aromatik, filtre edilmemiş… 30 gün ömrü var.
tadı mı… ilk yudumda bir yerlere götürdü beni, annemi bilir sokaktaki çatı katındaki müthiş teras evimizin mutfağında gördüm, salata karıştırıyordu, sanırım ortaokuldayım. tabii ki zeytinyağı koyacaktı salataya. bizim eve başka sıvı yağ girmezdi ki… tadı öyle işte…